12 Şubat 2009 Perşembe

Yine, Yeni,Yeniden...

Düşünüyorum da, en son hobilerime ne zaman vakit ayırabildim diye. Sanırım master programına başlamadan önceydi. Seramik hamuru ile takı tasarlıyordum. Hala kullanırım o takılarımı. Eltim Pelin'in bana Bodrum'dan aldığı farklı tasarımlı bir küpeyi taklit ederek başlamıştım işe. Aslında seramik hamuru ile takı yapma hevesim üniversiteye başlamadan önce de vardı. 1-2 takıdan sonra obje tasarlamaya başlamıştım. Küpleri boyayıp artık malzemelerle süslerdim. Ahh ahh, ne güzel bol bol vakit varken neler yapılabilirmiş aslında...Üniversiteden sonra öğretmenliğe başlayınca kendimi mesleğime verdim. En yeni teknolojiyi, yöntemleri yakalayabilmek için didindim durdum. İyi de yaptım, şimdi İstanbul'un en iyi okullarından birinde çalışabiliyorsam, o zamanki gayretlerimle ve en iyiyi yapma aşkımdandır.
Ama yoğun bir temposu olan okulumla birlikte eve iş getirmeler ve zamansızlık başladı. E bir de evlendim o arada. Sadece hafta sonları birşeyler yapabiliyordum, o zamanlarımı da eşimle açık havada gezmek ile değerlendirmek istemiştim hep. Bu konuda da hiç pişman değilim.
Master ile zaman kavramım yok oldu gibi. Hayat giderek yoğunlaştı ve altında ezilmeye başladım hayatın..Ohh sonunda master bitti derken beklediğim o güzel haberi aldım. Hamileydim, 2007'nin mayıs ayından itibaren oğluma kilitlendim. Dinlendim gezdim, yine hobilerimle pek ilgilenemedim. O yaz, özel günler için tasarlanan kurabiyelerle ilgilenmeye başladım. Özellikle de BEBEK kurabiyeleri ile. Özel günlerle ilgili organizasyonlar en büyük hobimdir aslında. İleri de bu konuda birşeyler yapmayı çok istiyorum. Bunun bir parçası olan Hoşgeldin Bebek objeleri ilgimi çekiyordu. Oğlumun doğumu için aklımda bir şeyler beliriyordu aslında. Ağustos ayında okula başladım. Aylar ilerledikçe, sabah 6'da kalkmak, yeterince dinlememek beni yormaya başladı. Aslında çok dinç ve enerjik bir hamileydim ben. Her akşam yürüyüş yapardık eşimle uzun uzun. Derken bir türlü elimi değidiremediğim Bebek Şekerleri ve Lavanta Keseciklerime kasım ayında başlayan erken doğum sancılarımla hiç dokunamadım. Doğum şubat başı bekleniyordu, ama ben sürekli sancılanıyordum. Meraklı oğlum dünyanın nasıl bir yer olduğunu öyle merak etmişti ki, 8 Ocak 2008'de teşrif etti. Ve ben o gün bugündür işim, eşim ve canım oğlumla ilgilenmekten kendime vakit ayıramadım. Oğlumun erken doğması ve bir süre sağlık sorunları yaşaması nedeniyle herşeyimi ona adadım, bir yandan da işe başladım ve zaman kavramı beni giderek küçülttü, minnacık kaldım.
Oğlum artık 1 yaşında, hatta tam olarak 13 ay 4 günlük...Herşeyi yiyor, kendi başına oynayabiliyor, kendi başına uyuyabiliyor ve beni eskisi gibi yormuyor. Tabii yürüdüğü için gözlemlemek ve onu korumak ayrı bir konu. Yine de onu sürekli kollamam gerekiyor.
Ama ben işlerimi yaparken kendini oyalayabildiği için son zamanlarda ilgi alanlarıma tekrar yönelebildim. Ve Tuna'nın erken geleceğinin işareti olan sancılarımla yarım kalan özel gün tasarımlarıma KURABİYELERimle başlamaya karar verdim.
ŞEKER HAMURU ile süslemeye çalışacağım kurabiylerime Sevgililer Günü teması ile başlayacağım. Siparişlerim dün geldi, şeker hamuru malzemeleri, kalıplar, süs malzemeleri, jel gıda boyalar vs...Tam istediğim gibi..Bunlar benim oyuncaklarım ve oyun yeni başlıyor:)